|


Aşklarını Kaybettiler ve…

Geçenlerde John Wooden ile ilgili bir yazı elime geçti ve hayatını detaylı inceleme fırsatı buldum. Bu kişi (1910-2010)hem basketbolcu hem de basketbol koçu olarak ABD’de oldukça başarılı bir grafik çizmiş. Bütün başarılı insanların ortak özelliklerine sahip bir yaşam sürmüş. Yaptığı başarı tarifi ilgimi çekti: ‘Başarı, olabileceğinin en iyisi olmak için elinden geleni yaptığını bilmenin getirdiği bir iç huzurdur.’ Onunla özdeşleşmiş bir başarı piramidi var, bu piramidin alt uçlarında gayret ve coşku bulunurken üst ucunu inanç ve sabır oluşturmakta.

Çevremize baktığımızda bir yerlere gelen tüm insanlarda bu özellikler ortak. Zirvede kalıcı olmak ise alt yapınızın sağlam olması ve düzgün bir karaktere sahip olmak ile ilişkili. İnsanlara ve hatta hayvanlara karşılık beklemeden yardımcı olmak, hep olumlu düşünmek, çok istekli olmak, herkese teşekkür etmek, ahlaka ve kanuna aykırı iş yapmamak da benim savunduğum fikirler ve kişinin hedeflerine ulaşmasına ve iç huzura sahip olmasına katkıda bulunuyor.

Yukarıda bir çırpıda kaleme alınan cümleleri birçoğumuz hayatı boyunca okumuştur, işitmiştir. İnsan beyni doğası gereği olumlu bilgilerle beslenmezse devamlı olumsuz bilgilere açık durumdadır ve karamsarlığa kolayca girebilmektedir. Çoğu yetenekler çevrelerinin olumsuz tutumlarına bağlı olarak silinip gitmekte, kendileri ve ülke ekonomileri büyük zarar görmekte. Bu nedenle bazı önem verdiğim değerleri hatırlatmakta yarar gördüm.

John Wooden kaliteli insanlardan oluşan takımların asla maç kaybetmeyeceklerini, sadece kazanamamalarının tek nedeninin yeterli sürenin olmayışı olduğunu vurguluyor. 40 yıllık koçluk kariyerinde oynadıkları maçların %80’ini kazanarak büyük bir başarıya imza atmış. Niteliklerini sürekli geliştirmeyi, yapması gereken görevleri en iyi şekilde yapmayı, coşkulu ve sabırlı olmayı, hiçbir kimseyi eleştirmemeyi, asla küfürlü konuşmamayı, bencil olmamayı, yardımseverliği kendine ve oyuncularına ilke olarak benimsetmiş.

On üç yıllık hocalık kariyerimde binlerce kursiyerimize hedeflerine ulaşma konusunda yardımcı olmaya çalıştım. Birçok arkadaş hedeflerine ulaştı ve yeni hedeflere ulaşma peşinde. Yukarıda bahsedilen özelliklere uyulma oranında başarı dereceleri de değişkenlik göstermekte olduğunu gözlemledim.  Bazı arkadaşların ise çalışmalarına rağmen hedeflerine ulaşamamalarının ya yeterli süre harcamamalarına veya bahsedilen diğer özelliklere uyum gösterememelerine bağladım. Gençler ile yaşlılar arasındaki temel farkın ideal olduğu söylenir. Gençlerin ulaşmayı arzuladıkları hayalleri vardır. Hayal kalmayınca yaşlanma başlamış demektir. 70-80 yaşına basmış nice genç insanlar tanıyorum hayalleri peşinde koşturan. Bunun yanında 20-25 yaşlarında olup da hayattan hiçbir beklentisi olmayan yaşlılarımızın da sayısı az değil. Dünyaya bir defa geldiğimizin farkında olarak zamanlarımızı en verimli şekilde değerlendirmek, arkamızda hayranlık uyandıracak eserler bırakmak ve bu aşk içinde yaşamımızı tamamlamak hem başarıyı, hem de iç huzurunu yakalamamız anlamına geliyor.

Eski Romalıların yıkılışını anlatan kapsamlı bir kitabın son sözünü naklederek yazımızı tamamlayalım: ‘Aşklarını kaybettiler ve yıkılıp gittiler!’

Dr. Metin YILDIRIMKAYA

 

 

 

Bu yazı 5192 defa okundu.


Yazarın diğer yazıları :

Yorum yapın :