|


Elhamra’dan Ağrı’ya

1980’li yılların ortalarında İstanbul Tıp Fakültesi kliniklerinde kaygısız ve rahat bir tıp öğrencisi olarak 4. Sınıf stajlarına başlamışken bir söylenti çıktı. “Artık mezuniyet sonrası ihtisas yapmak isteyenler merkezi bir sınava gireceklermiş, hocalar kendi asistanlarını seçemeyecekmiş ” diye konuşuluyordu her yerde. Hatta bu sınavın adı da TUS olacakmış. Bu “söylenti”lere kulak asmadım başlangıçta. Nasıl olsa tüm notlarım gayet iyiydi, gittiğim her klinikte sanki oranın asistanı olacakmışım gibi içtenlikle çalışıyor hocaların övgülerini alıyordum. Tüm sınavlar bana vız gelir havalarındaydım yani.

İntörnlüğümün ortalarında bir akşamüstü KBB kliniğinin alt katındaki müzik odasında klasik gitar gurubunda Tarrega’nın “Elhamra Anıları”nı çalışırken o kadar çok TUS muhabbeti döndü ki ertesi gün bu konu ile ilgilenmeye karar verdim. Nobel Tıp Kitabevi’ndeki görevli bana ÖSYM’nin çıkardığı TUS soru örnekleri kitapçığını gösterdi. Evet o zamanlar böyle bir soru kitapçığı vardı. Kitapçığa şöyle bir baktığımda gözüme Bloom Sendromu ile ilgili çok spesifik bir soru ilişti. Sorunun karmaşıklığını görünce dehşete kapılıp kitapçığı bir daha açılmamak üzere bir kenara koyup Behçet kitaplığının yolunu tuttum. Belki de başarısızlık ihtimali ile yüzleşmekten kaçıyordum. Sınava en iddialı şekilde hazırlanacaktım. O dönemlerde TUS ile ilgili hiçbir yardımcı kaynak ya da danışman yoktu. Kitaplıkta şöyle bir ortaya karışık textbook yığını arasında Harper biyokimyadan başlayıp Novak Kadın Doğuma kadar çalışma planımı oluşturdum. Tüm branşların en iyi kitapları elimin altındaydı. Sadece küçük bir sorun vardı, sınava 6 ay kalmıştı.

Eylül-1989 benim ilk girdiğim sınav olmuştur. Sadece textbooklardan hazırlanarak girdiğim bu sınavda klinik 61 puan alarak “Ağrı ili Doğu Beyazıt ilçesi Karabulak Köyü Sağlık Ocağı’nı kazandım. Öğrencilik boyunca ders notları bana göre daha düşük olan ve okul dışındaki zamanının büyük kısmını fakülte çevresindeki öğrenci kahvelerinde briç oynayarak geçiren birkaç arkadaşımın daha ilk girdikleri sınavda neredeyse dereceye girecek kadar yüksek puanlarla ilk tercihlerini kazanmalarına da şaşırmıştım. Aslında TUS ilk mesajını bana veriyordu: “Başarının temelinde sağlam bilgi gereklidir ama hazırlık dönemi ve sınav sırasındaki stratejiler sonuçları belirler.” Ağrı’daki mecburi hizmetim bittiğinde artık hedef Pediatri olarak değişmişti. Mecburi hizmet sonrası tekrar Nobel Tıp Kitabevi’ne geldiğimde karşıma daktiloyla yazılmış, teksir makinası ile saman kağıdına basılarak çoğaltılan Hacettepe ders notları ve Metay Yayınları’nın ilk çevirmede sayfaları ayrılan kitapları çıktı. Bu dönemde atandığım Balıkesir’de Hacettepe ders notları ve Metay Yayınları ile haşır neşir geçen üç ay sonunda 1991 Nisan sınavında kolaylıkla Pediatri ihtisasını kazandım.

Şimdi geriye bakıp düşündüğümde iyi ki hiç sınav stresine girmeden tüm klinik stajlarımı sonuna kadar tadını çıkartarak yapmışım diyorum. Bu sayede Ağrı’daki temiz kalpli, parlak bakışlı köy çocukları ile tanıştım ve Ağrı dağı eteklerindeki köyümüzde onlara da “Elhamra Anıları’nı çalmış oldum.

Bu yazımı okuyan sevgili tıp öğrencileri ! Doğru strateji ile hem tıp öğrenciliğinin tadını çıkarıp hem de ilk sınavınızda bile istediğiniz ihtisası kazanabilmeniz mümkün. Mesleğinizi bizzat yaşayarak ve hocalarınızla birlikte uygulayarak öğrenirseniz kişiliğinize en uygun ve en mutlu olabileceğiniz alanı da yanılmadan kolayca seçebilirsiniz. Bizler tecrübeli abileriniz olarak her aşamada sizlere yol göstermekten ve tavsiyelerde bulunmaktan mutluluk duyarız.

Dr. Murat PALABIYIK

Bu yazı 13582 defa okundu.


Yazarın diğer yazıları :

3 Yorum

  1. gülrana derebey dedi ki:

    sayın hocam yazınızı okudum ve benimsedim siz değerli büyüklerimiz daima yol göstermenize ıhtiyacımız var.ben ınt.dr.m su an ve sahsınıza Tus ile ilgili sormak istdgm bazı sorularım var sizden arzım mail adresiniz .müsait vaktiniz olduğunda sizden arz ediyor tekrar saygılarımı ssunuyorum

  2. mehmet salih aktaş dedi ki:

    hocam kendinizle barışık özgüveni tam bir insana benziyorsunuz.verdiğiniz bilgilere göre şu an 50 yaş civarı olmalısınız.muhtemelen ağrı daki hatıranızdan şu ana kadar geçen süre kadar süre geçse aramızda olmayacaksınız.bir kardeşiniz olarak size islamı biraz daha KAYNAKLARINDAN araştırarak uygulamayı tavsiye ediyorum.barajı geçmeniz dileğiyle.yüzünüzdeki ışık hiç sönmesin

Yorum yapın gülrana derebey :