|


Artık TUS’da Kadın Hastalıkları ve Doğum Yazılır Mı?

Son 5 yılda Kadın Hastalıkları ve Doğum branşının TUS puanlarına baktığımızda değişimi inanılmaz olarak değerlendirmek yanlış olmaz. Daha önce 65 puanın altında bu branşta ihtisas yapmak zorken şimdilerde 55-60 puan civarlarında rahatlıkla kazanılabiliyor.

Bu değişimin nedenlerine baktığımızda akla hemen 2 başlık geliyor.

1. Kadın Doğum Uzmanları’nın eskisi gibi maddi güce sahip olamamaları,

2. Malpraktis yasalarının bu branşı riskli hale getirmesi

Tam gün diye adlandırılan ve kamuda çalışan hekimlerin muayenehane açamaması şeklinde özetlenebilen yasa ile başladı Kadın Doğum puanlarının düşüşü. Bu düşüş tabii ki bekleniyordu. Maddi olarak rahat edilmeyecekse her an problemle karşılaşılabilme riski varsa niye bu eziyeti çekeyim düşüncesinin sonucudur bu.

Malpraktis davaları günden güne artıyor ve tazminatlar gerçekten dudak uçuklatıcı.

Alınan manevi haz gerçekten çok yüksek ancak bir branşın tercih edilmesi için yeterli değil.

Eğitim sürecine bakacak olursak asistanlık dönemi yoğun ve tutulan nöbet sayısı çok fazla. Fiziksel ve ruhsal olarak ciddi hırpalayıcı bir süreç.

Uzmanlık döneminde halen ciddi sayıda nöbet tutuluyor ve yorgunlukta azalmıyor. Alınan riskler gerçekten büyük ve ne yazık ki hasta ve yakınları olumsuz bir şey duymak istemiyor. Bunların karşılığında kazanılan para diğer branşlardan fazla değil tersine az.

Malpraktis yasaları gerçekten bu branşın canını yakıyor mu? Evet fazlasıyla…Her 5 Kadın Doğum Uzmanı’nın biri mutlaka bir dava ile karşı karşıya. Davalar doktorun hayatı boyunca çalışsa dahi kolay kolay ödeyemeyeceği tazminatlarla sonuçlanabiliyor (örn 750.000 TL gibi).

Buraya kadar anlatılan olumsuzlukların yanında bu branş çok zevkli ve genellikle sonuçlar yüz güldürücü. Örneğin 10 yıldır çocuğu olmayan bir çiftin çocuk sahibi olması kadar insanı ne mutlu edebilir? Ya da ilk bebeğini kucağına alan bir annenin göz yaşlarının değeri ne ile ölçülebilir?

On iki yıl öncesine dönebilsem acaba tekrar Kadın Doğum tercih eder miydim? Evet kesinlikle tercih ederdim çünkü en sevdiğim ve başarılı olduğum işi yaptığıma inanıyorum. Sevmediğim, bana uygun olmayan bir branşı sırf daha az riskli diye yapamazdım herhalde. Sonuçta emeklilik yaşı 65 bu da uzmanlıkla geçen sürenin 30-35 yıl olduğunu gösteriyor. Yani ortalama bir ömrün yarısı…Bu nedenle branş seçimi yapılırken dikkat edilmeli ve esas olarak kişiyi mutlu edecek bir dal seçilmeli…

Doç. Dr. Korkut DAĞLAR

Bu yazı 33787 defa okundu.


Yazarın diğer yazıları :

2 Yorum

  1. hasan efe dedi ki:

    ben, 7 yıl kadın uzmanlığı yaptım anadolu’nun çeşitli yerlerinde, ama çektiğim sıkıntılara değmedi. en son, başka bir branşta ihtisas yapmaya karar verdim; nöbeti çok az olan ve rahat geçen bir branş. tam gün yasası ve yeni sağlık politikaları kadın doğum branşını çok olumsuz etkiledi. artık yapılabilecek bir branş değildir, verdiğim onca emeğe yazık oldu.

Yorum yapın hasan efe :