|


OLMALI MI, OLMAMALI MI?

Genel Cerrah olmak: günümüzde geldiğimiz noktada çok sevdiğimiz mesleğimizle ilgili üzücü bir soru ile yazımıza başlıyoruz. 5 yıl öncesine kadar sorsanız hiç çekinmeden birinci tercihinize yazabilirsiniz diyeceğim branşımla ilgili artık çok da iyimser değiliz.

2013 yılına geldiğimizde, yapılan son düzenlemeler varlığında Uzman Doktor olmanın bazı avantajları hala var. En azından mecburi hizmet sürecinde hallice bir ilçe hastanesinde, hatta küçük bir ilde göreve başlama şansı elde ediliyor. Hizmet puanınıza göre daha büyük merkeze geçebilme şansı mevcut. Her ne kadar maaş, döner sermaye ve özlük hakları ile ilgili sıkıntılar olsa da mecburi hizmet sürecinde maaş artı döner sermaye toplamı idare eder durumda. Peki bu durumda yoğun bir çalışma ile hazırlanılan ve zor kazanılan Tıpta Uzmanlık Sınavı sonrası Genel Cerrahi tercih edilebilecek durumda mı? Genel Cerrah olmalı mı?

Ben bir Genel Cerrah olarak sürdürmekte olduğum mesleğimden memnunum. Özellikle ciddi bir travma hastasını veya kanserli hastayı iyileşmiş ve aktif şekilde günlük hayatına döndürdüğümüzde bu bizlere büyük bir manevi haz veriyor. Zaten birçok meslektaşımızın, farklı branşlarda, zor şartlar altında mesleklerini severek sürdürmelerinin açıklaması da bu olsa gerek. Zor ama komplikasyonsuz bir ameliyat sonrasında hastanın yüzündeki memnuniyet ifadesinin değeri benim açımdan hiçbir şeyle ölçülemez. Ancak son senelerde ortaya çıkan gelişmeler TUS sonrası ihtisas seçimine daha dikkatli yaklaşmamıza yol açtı. Burada amacımız maddi detaylara girmek değil. Amacımız, zor şartlarda çalışarak TUS’ta alınan güzel bir puanın Genel Cerrahiye yatırılıp yatırılmayacağını sorgulamak. Öncelikli değerlendirme parametremiz daima eğitim kalitesidir. Temel sıkıntı da buradan kaynaklanmaktadır. Mevcut kanuni düzenlemeler sonucunda üniversitelerde ve daha az oranda Sağlık Bakanlığı Eğitim Hastanelerinde önemli miktarda tecrübeli hoca kaybı yaşanmıştır. Buna ek olarak performans sistemi ile hastanelerin yoğunluğu artırılırken, toplam hasta sayısı veya toplam Genel Cerrahi yatağı sayısına göre asistan sayısı azalmıştır. Ayrıca güncel SGK kayıt mekanizmaları ve merkezi takipler nedeniyle asistanların, hatta bütün doktorların bürokratik yükü ve yazı işleri de artmıştır. Bunun sonucunda Genel Cerrahi asistanları daha ağır şartlarda, daha uzun süre çalışmak durumundadır. Genel Cerrahi asistanlarının omuzlarındaki mevcut fiziksel yük ve bürokrasi yükü altında gerekli bilimsel eğitimi almaları zorlaşmıştır. Bu yorgunluk ve yoğunlukla rahat şekilde kitap okuma, yayın takip etme şansları yoktur. Deneysel çalışma yapma şansı neredeyse yoktur. Birkaç büyük eğitim kurumu hariç, cerrahinin her alanında eğitim verebilecek düzeyde yeterli eğitim ve öğretim görevlisi kalmamıştır. Olumlu artış gösteren tek detay Türkiye’deki yanık merkezlerinin artmış olması ve bu konudaki eğitimin yaygınlaşmasıdır. Günümüzde bir Genel Cerrahi Uzmanı’nın yeterli düzeyde travma, yanık, laparoskopik cerrahi ve morbid obesite girişimleri, endoskopi, temel düzeyde transplantasyon ve onkolojik cerrahiyi bilmesi beklenmektedir. Bütün bu konularla ilgili olarak yeterli eğitimi verebilecek eğitim kurumu sayısı çok azdır. Hadi diyelim gerekli puanı alıp girdiniz, 5 yıl boyunca fizik ve mental açıdan yıpratıcı bir süreç yaşıyorsunuz. Uzman olduğunuzda ise mecburi hizmete gidiyorsunuz ve gittikçe artan dozda kurumsal baskı ve hasta yakınlarının yıpratmasına maruz kalıyorsunuz. Bu konumda sayıca çok olan eşdeğerleriniz kısmen de rakipleriniz arasından sıyrılabilmeniz için en iyi çözüm Yan Dal ihtisası olarak ortaya çıkıyor. Yani en az 6 ay – 1 yıl TUS için hazırlandınız, 5 yıl yoğun nöbetlerle ihtisas yaptınız, iş bitmedi, hala sınavlara çalışmanız ve spesifik bir konuda daha iyi olabilmek için uğraşmanız gerekiyor. Bu süreçte yaşanacak manevi haz ve dostluklar tabi ki değerli olacaktır. Ama fiziksel yıpranma ve üzerine ek olarak sizden daha az efor harcayan meslektaşlarınızın daha fazla maddi getiri elde etmesi, Genel Cerrahi tercihinizi ciddi gözden geçirmenizi gerektirir.

Bana sorarsanız tekrar TUS’a girsem hiç tereddüt etmeden tekrar Genel Cerrahi yazarım çünkü bu işi ve ortamı gerçekten seviyorum. TUS’a hazırlanan ve geleceğini planlayan arkadaşlarımızdan genel anlamda cerrahiyi sevenler olduğunu da çok iyi biliyorum. Cerrahi girişimleri seviyorsanız girişimsel olmayan bir branşı tercih etmek zordur. Tamam, yine cerrahi bir branş tercih edin ama ilk tercihiniz şimdilik Genel Cerrahi olmasın. Çünkü sağlık hizmetleri, eğitim kurumları ve bunların yapılanmasındaki değişiklikler bir düzene oturana kadar birkaç yıl geçmesi gerekecek. Bu konular netleşene kadar Genel Cerrahi tercih etmenin cazip olmadığını düşünüyorum. Bunları yazarken gerçekten birkaç kez cümlelerimi değiştirdim ama sonuç cümlelerim hep aynı yere geliyor.. Olmamalı.

Bunları yazarken amacımız yol göstermek. Bu nedenle çok üzülerek yazsam da güncel gerçeklerimiz bunlar. Hatta her yıl TUS ile çoğu zaman bir tanıdık bir arkadaşımızın asistan olarak yanımıza gelmesi ve ilk ameliyatlarını bizlerden öğrenmesi, bize inanılmaz mutluluk verir. Ben kendi adıma bu mutluluğu hep yaşamak isterim. Daha da önemlisi, Genel Cerrahi eğitimi alan ve alacak meslektaşlarımın yaptığı işten hep mutlu olmasını isterim. Burada bahsedilenler muhtemelen geçici sıkıntılardır, düzelir diye düşünüyorum. Olumsuz bir tablo çizmiş olsam da, “olmamalı” yazmış olsam da, Genel Cerrah olmak istiyorsanız, içinizde o istek gerçekten varsa ve zorlu bir yola kendinizi hazır hissediyorsanız , bunların bilincinde olarak Genel Cerrahi’yi tercih edin.

Dr. Tanju TÜTÜNCÜ

Bu yazı 21292 defa okundu.


Yazarın diğer yazıları :

Yorum yapın :