|


TUS’a Doğru

Aslında hemen herkes zaten Nisan 2009 için çoktan taktiklerini belirlemiş, sınavda hangi sorudan başlayıp, hangisi ile devam edeceğini, işaretlemeleri nasıl yapacağını ve diğer ayrıntıları düşünmüştür. Bunlar aslında küçük gibi görünmesine rağmen önemli ayrıntılardır. Örneğin sınav gününe kadar ‘’B’’ kitapçığı ve soru diziliminden haberdar olmayan birisi sınavda ilk defa karşılaştığı bu durum karşısında zorlanabilir. Bu nedenle tam da o önemli anda bir sürprizle karşılaşmamak için sınav öncesi mutlaka bu tür konular bilinmelidir. Yaklaşık bir yıl süresince ve bazılarınız için belki de daha da uzun bir sürede çalıştıklarımızın ölçüleceği çok önemli bir 3,5 saatlik sınav maratonu sizleri bekliyor. Sınav öncesi son günlerde hemen herkes bilgileri yakın hafızaya atabilmenin endişesi ile son tekrarları atıyor olmalı.

Tekrar sınava dönecek olursak; sınav stresi aslında Ankara dışından gelenler için başkente yolculuğun yapılacağı gün başlıyor. Tarifi oldukça zor bir duygu. Bir taraftan heyecan, diğer taraftan tedirginlik. Hiçbir zaman kendinizi sınav için tam olarak hazır hissedemezsiniz. Sanki bir şeyler hep eksik kalmış hissi durmadan sizi rahatsız eder. Oysa işin içinde olmakla, sınav sonrası o günleri değerlendirmek oldukça farklı oluyor. Aslına bakılacak olursa küçük bir hesap bile pek çoğunuzu rahatlatmaya yetecektir. Örneğin 200 sorunun sadece 170’ini daha önce okuduğumuzu düşünelim. Yani 30 soru hakkında hiçbir fikrimiz olmasın. Bunun üzerine de 10 yanlış yapsak 160 doğru ve geriye kalan tüm soruları yanlış saysak bile 150 net gibi bir rakam kalır ki bu da sınava giren arkadaşlarımızın yarısından çok daha fazlasını istediği yere girmesini sağlayacak bir nettir. Ancak hemen TUS öncesi bu bakış açısını yakalamak da zordur. Yani sınava giderken bu eksiklik hissini pek çoğunuz yaşayacaksınız ama aslında durum hiç de korkulduğu gibi değildir. Sınava Ankara dışından gelen arkadaşlar genelde yanlarında okuyabileceklerinden daha fazla not ve hatta kitaplarla geliyorlar. Bu bana göre yapılan önemli yanlışlardan birisi. Çünkü genelde getirilen ve daha önce okunulacağı düşünülen notlar elde kalıyor ve eksiklik hissini daha da artırıyor. Bunun yerine cuma-cumartesi için sadece özet notlar yetecektir. Örneğin Tusdata’nın çıkarttığı son göz atma belki de okunacak tek kaynak olabilir. Çünkü son zamanlarda artık ders çalışmak daha da zorlaşıyor.

Cuma sabahı daha önceden ayarladığınız yere ulaşıyorsunuz. Kahvaltı sonrası yolculuğun yorgunluğunu atmak için biraz istirahat etmeniz gerekecektir. Ancak öğlene doğru kendinize geldiğiniz zaman bir kısım arkadaşımız hemen bir gün sonraki gireceği sınav öncesi yerini görmek isteyecektir. Bir de daha kötüsü, sınav yeri giriş yeri gelmeyen arkadaşlar için olacaktır. Onların fazladan bir işi daha çıkmış oluyor. Ancak her ne olursa olsun Cuma öğleden sonra artık işleriniz bitmiş ve siz notlarınıza tekrar gömülmüş olursunuz. Eğer aşırı baskıdan dolayı okuduğunuzu anlayamadığınız düşünüyorsunuz, kendinize bir iyilik yapın ve fazla yüklenmeyin. Arkadaşlarınız ile karşılıklı spot bilgi alış verişi yapmakta bu süreçte sıkıntınızı azaltmaya yarayacaktır.

İngilizce sınavına girecek arkadaşlar cumartesi günü erkenden kalkmak zorundalar. Hatta benim gibi sınav yerini görmeye gitmeyenler biraz daha erkenci olmak zorundalar. Sınav yerine gitmemiş olsanız bile cumartesi sabah sıkıntı yaşamamak için yolları ve nasıl gidebileceğinizi ayrıntısı ile öğrenin. İngilizce sınavı için sorunu olan arkadaşlar son hafta İngilizceye de ayrı bir önem vermeliler. Çünkü ingilizce sınavından kaldığınızı öğrenmek en yıkıcı anlardan birisi olacaktır. Az biraz emekle bu engeli aşmak çok da zor olmayacaktır. İngilizce sınavında en önemli sorun yaşayacağınız zaman sıkıntısı olacaktır. Toplamda 100 soruya 120 dakikada cevap vermek durumundasınız ve 60 soruya doğru cevap vermeniz gerekli. Yanlış cevaplarınız doğruları götürmediği için hiç bilmediğiniz soruları bile boş bırakmayınız. Daha önce İngilizce sınavına giren arkadaşlarımdan öğrendiğim bir taktikle yetiştiremediğim sorulara hep aynı cevabı işaretledim. İngilizce sınavında zaman çok önemli olduğu için sınavın hemen başında kısa paragraflar için hızlı bir tarama yapmanız yararınıza olacaktır. Sakın zor ve uzun paragraf bataklığına saplanıp kalmayınız, çünkü zamanınızdan çaldığını fark ettiğinizde çok geç kalmış olabilirsiniz. Paragraflara başlamadan önce mutlaka sorulara bakın, çünkü genelde sorular hep paragrafta sıra ile sorulmaktadır ve bu taktikte size fazladan zaman kazandıracaktır. Cumartesi öğleden sonra tekrar asıl konunuza yani TUS’a yönelebilirsiniz. Bir taraftan da dil sınav sonucunu merak edersiniz ve hatta hafiften bir gerginlik yaşayabilirsiniz ama bu çok sürmeyecektir çünkü akşama doğru sonuçlar internetten yayınlanır. İlk taşikardi atağını dil sınav sonucuna bakarken yaşarsınız. İşte bu noktada tekrar memleketinize dönmek gerçekten kötü bir duygu olabilir. Bu nedenle ingilizce sınavı için gerekirse biraz daha çalışmalı bu duruma düşmemelidir. Artık sınava sadece saatler kalmıştır ve heyecanınız biraz daha artabilir. Bu aslında doğal bir durumdur ve gördüğüm hiç kimse kendini sınav öncesi emniyette hissetmemiştir.

Pazar günü büyük gündür. Sınav sabahı erkenden kalkmanın bir anlamı yoktur. Saat 9 civarı uyanıp, duşunuzu aldıktan sonra güzel ama fazla da ağır olmayan bir kahvaltı yapmanızı öneririm. Bazı arkadaşlar erkenden kalkıp hala bazı konuları okumak isteyecektir ama bu genelde sıkıntınızı artıracaktır. Ben sınav sabahı kahvaltı sonrası elimde tek bir sayfada embriyolojide hangi organın nereden köken aldığına son bir kez birkaç dakikalığına göz attım ama bu konuda soru sorulmadığı için bunun da bir faydası olmadı. Ancak arkadaşlarınızla çok uç olmayan genel spot bilgi alış verişi yapmanın bir zararı olmaz. Yeter ki sakinliğinizi koruyunuz.

Şimdilik son söz olarak; Kendine yapabileceğin en büyük fenalığın, kendine olan güvenini kaybetmen olduğunu asla unutma!

(TUS sınavına gidiş ve sınav anındaki tecrübelerimi daha sonra paylaşmaya çalışacağım)

Dr. Ahmet EKİNCİ


Bu yazı 10489 defa okundu.


Yazarın diğer yazıları :

Yorum yapın :