Sınava Bağlanmak
Sevgili hekim arkadaşlarım, aslında bu yazının başlığı sınav sonrasında yaşama tutunmak olacaktı. Ama yazıya nasıl bir giriş yapayım diye kendimce düşünürken fark ettim ki aslında bir çoğumuz bir türlü yaşamak için vakit bulamıyoruz. Hep yaşamı erteliyoruz. Ama sonra….
Çocukluğunuzu bir hatırlayın. Şu ilkokul bir bitsin, bir ortaokula başlayayım gösteririm ben onlara….
Ortaokul bitse, ah bir liseli olsam, neler yapıcam göreceksiniz…..
Of ya bi üniversite sınavı bitse, bir üniversiteli olsam hayatım nasıl değişecek, yapacağım ne çok şey var…..
Tıp fakültesinden bir mezun olabilsem, para kazanmaya başlayayım hayatım çok değişecek , yapılacak o kadar çok şey var ki planladığım….
Aman ya şu TUS’u bi kazansam, asistan olunca her şey çok farklı olacak …..
Uzman oldum ama bir doçent olayım her şey çok farklı olacak….
Ah bir emekli olsam neler yapacağım……
Sevgili arkadaşlar, yaşamın her kademesinde, her diliminde karşımıza çıkan ve o an bize engel gibi gözüken her şey aslında yaşamı kucaklayabilmek için önümüze konulmuş yeni fırsatlardır.
TUS sınavı bitti, sonuçlar bekleniyor, kimileri istedikleri yerlere yerleşecek ve ihtisas yapma şansına ulaşacaklar, kimileri de pratisyen hekim olarak mesleklerine devam edecekler. Ama sonuç her ne olursa olsun yaşam ertelenmeye gelmiyor.
TUS sınavına girecekler yaşamı ve çalışmayı ertelemeden bilimsel zeminde ellerindeki verileri masaya koyup düşündüklerinde aslında TUS sınavının basit bir performans sınavı olduğunu ve sınavda arzu ettiği performansı yakalayamamanın hiçbir bilimsel açıklaması olamayacağını göreceklerdir. Yapacağınız tek şey kendi varlığınıza ve kapasitenize güvenmek, sınavda başarılı olmayı ertelememektir. Bunun için ne yapılması gerektiğini sanırım ki söylemeye gerek yok. Hemen , ertelemeden bir çalışma programı yapmak ve yola koyulmak….
Hepinize iyi yolculuklar….
Sevgiyle kalın
Dr. Kemal GÖL
Bu yazı 5067 defa okundu.
Yazarın diğer yazıları :