|


Doğumdan Ölüme Sınavın İçindeyiz Zaten

İlk nefesin ciğerleri yakışıyla ve ağlama ile başlar hayat denen sınavlar silsilesi… İşte tam o anda ilk sınavımızı veririz aslında hayata karşı. Hayatta kalmak, bu farklı ve yeni dünyaya uyum sağlamak için sınavlardan geçmek zorundayızdır. Bu hayatta kalma mücadelesi zamanla yerini refah çıtasını yükseltme veyahut hedefi tam 12’den vurmaya verir yerini. Bu sefer o engelleri aşmak zorundayızdır ve ağlamak artık kazanmak için pek geçerli bir yol değildir.

Neden sınavlara tabi tutuluruz diye düşündünüz mü hiç? Eminim düşünmüşsünüzdür… Çocukluğunuzda nazlanmış, gençliğinizde karşı çıkmıştınız belki ona. Peki ya şimdi bir yetişkin olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz bu değişmez realiteye karşı? Sınavlara dair yaşanabilecekleri yaşadığınızı düşünüp; eğer bu bir yarışsa siz bu yarışta tecrübeli bir yarışmacı olduğunuzu mu düşünüyorsunuz, yoksa karamsar düşüncelerle strese girip bu yarışa bir oyuncu kayıpla mı başlıyorsunuz-hemde en favori oyuncunuzla; yani moralinizle-?

Tecrübeli bir yarışçıysanız bu zaten sizin bildiğiniz bir şeydir ve paniğe kapılmak yersizdir; ama yok ben bu işi zora sokmak istiyorum derseniz, dedim ya olsa olsa bir oyuncu eksik çıkarsınız, kaybetme ihtimaliniz ise kapılacağınız panikle aynı oranda artar. Unutmayın ki hayat bir karatahta ve tebeşir sizin elinizde.

Hayatta her sınav aynı kulvarda yarışan kişiler arasında olmayabilir. Doğru yollardan para kazanabilmek bile bir sınavdır. Kimisi için bu yolculuk rahat geçer, kimisinin ise taşlı yollardan… Fakat bir düşünelim; aynı eğitimi almış ve yaklaşık olarak bilgi seviyesi aynı olan kişiler arasında yapılan bir sınavda şartlar eşit değil midir? O halde bu sınav daha çok bir dayanıklılık testine benzetilebilir. Kim bu yoğun çalışma temposuna ümitsizlikle bakmaktansa güvenerek bakıp, ben bununla baş edebilirim, der. İşte o an kazanmak; hayal edilen bir tatil değil, tatile gitmek için alınan bir biletle aynı yoldadır…

Ve kim yapabileceği halde kendiyle ilgili şüphelere düşmüş ve bu yoldaki engellemelere kanmışsa; hedefi ona uzak, endişeleri yakın olur…

Dr. Nurullah OKUMUŞ

Bu yazı 4955 defa okundu.


Yazarın diğer yazıları :

Yorum yapın :